TASARIMCI ATATÜRK I.BÖLÜM

Atatürk’ü anlamak başlı başına bir yoldur. Bu yol ben anladımla olmuyor. Anladığınızı hayata geçirmekle ve yaşatmakla oluyor.
Atatürk ne istiyor?.. ne yapıyor?
Atatürk toplumun birbiri ile bağdaşmasını istiyor, insanların birbirlerinde kendilerini bulmasını istiyor ve sevmelerini istiyor, bunu ulus-devlet bilincinde yapmasını istiyor.
Nedir ulus-devlet? Atatürk ulus-devlet derken ne istiyor?
Biliyorsunuz önce aşiretler var. İnsanlar kimliklerini aşiretlere, inançlarına, mezheplerine, tarikatlarına, bağlı oldukları bu tarz kimliklere adapte olarak birbirlerine sevgi veya karşıtlık duyuyorlardı. Atatürk bunların aşılmasını ve insanın ulus bilincine ulaşmasını istiyor.
Şimdi ulus-devlet için bir örnek vereceğim nasıl ortaya çıktı
Biliyorsunuz ulus-devletler Fransız Devrimi’nden sonra ortaya çıkmış ve “özgürlük-eşitlik-kardeşlik” üzerine kurulmuştu. Buradaki eşitlik ilkesi ilginçtir. Batıda özellikle Fransa’da ve ondan sonra Avrupa’da yayılırken bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Neden? Çünkü orada sınıflar vardır. Aristokrasi sınıfı vardır, ondan sonra burjuva sınıfı daha doğmamıştır, sonradan doğacaktır, ama o arada önemli olarak “klerikus” vardır. Yani din adamları ruhban sınıfı vardır ve bu klerikus karşısında bir laikus, yani halk var.
Toplumumuzda zaten böyle bir problem yoktu. Çünkü “La ruhbâne fiddin” diye, yani “Dinde ruhban yoktur” özü itibari ile toplumun inanç yapısında da zaten bir ayrım, bir klerikus-laikus ayrımı yoktu.
Bundan dolayı Atatürk’ün eşitlikçi davranışı topluma kolay yayıldı.
Ulus-devlet için Atatürk ömrünü harcadı diyebiliriz ve tüm araştırmalar bunu doğruluyor. Evet bir nevi batıdan alınmış bu model Atatürk’ün fikirleri ile birleşip akuple olmuş şeklidir bugün kü cumhuriyet.
Dİkkat edilen bir husus ki padişahlık ve hilafet ulus-devlet modeline uymuyor.
Cumhuriyeti bir sınıf üzerine, bir soy üzerine veya bir inanç, bir ideoloji üzerine kurmak yerine, somut bireye yönelik, hukuk şemsiyesi altında hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir toplum tasarımı yaratmıştır.
İşte Atatürk’ün en büyük tasarımı budur ulus-devlet!.
Atatürk ısrar ile diyor ki:
“Bu değerleri yaşama geçirin ve bunları her fırsatta canlandırın, canlı tutun ve bunu topluma sevdirin. Bu fikirleri topluma sevdirin ve duygularına dönüştürün.”
Bu aydınlanma ateşidir. İlk ateşi Atatürk yakıyor ve devam edin diyor. Atatürk fikirlerini iyi analiz edemeyen toplum o ateşin üzerine odun atacağına su atmayı seçiyor ve sonuç kaçınılmaz bugün yaşadıklarımız.
Mesela buna eşit olarak toplumumuzda, tabii ki çok güçlü bir temel atılmış, son derece coşkulu bir dönem var biliyorsunuz, halk evleri ile köy enstitüleri ile hayata geçirilmiş, son derece sağlam temeller.
Toplum bunu arzuluyor. Atatürk bunu çok iyi analiz ediyor.
Daha önceki yaşamındaki o totaliter baskılardan, hak ve özgürlüklerin olmayışından, kadının toplumda yeri olmayışından, sanatın olmayışından bıkmış usanmış zaten toplum. Ve bu, kendisine bir ödül gibi verilmiş değil, aslında istediği bir şeyi gerçekleştirmiş.
Bu bakımdan analiz edersek, Atatürk önderdir, bir lider değildir. Liderler bulunan durumu yönetirler, önderler ise onlara ufuk açar. O bakımdan önder olarak, aydınlanma önderi olarak görmek gerekiyor Atatürk’ü.
H.R.Özgenel TT.A.Arşv. Art. 009283440/000900

Yorumlar

Popüler Yayınlar