EKSİK ETEK

Erkeklere çok küçük yaşlarda kadın gibi olmaması tembihlenir. karı gibi gülme, adam gibi otur, kız gibi kıvırma, karı gibi ağlama, koşma, yürüme, zıplama, konuşma! bunları yaparsam kadın olacağım korkusuyla birgün bir de bakarsın senin erkek tam oğlan oluvermiş.
Neyse yaşamın o boyutuna girmeyeceğim girmemesine ama düşünmedende edemeyeceğim. Geçmiş tarih Ağustos ayı öğle sıcağı İstanbul Cihangir'de bir arkadaşımı ziyaret etmiş evime dönüyordum. Havanın bunaltıcı sıcağına daha fazla dayanamadım ve soluğu ara sokaklarda kaldırıma masaları taşmış bir cafede aldım. Milli içeceğimiz olan ayranımı içerken on dakika kadar gelen geçenleri izledim. Gördüklerim göreceklerimin teminatı olmamasını dileyerek şunu düşündüm: Cihangir malum bir semt bu kadar transseksüel (artık diğer adlarına ne diyorsanız siz) varken ben erkeğim diye dolananlar kim?
Aslında bu soruyu kendime sorarken aklıma gelmedi değil bu yazının içine harmanlama daldırayım isterdim Osmanlı zamanı oğlancılık diye ama konu hem uzayacak hemde dallanıp budaklanacak.
Konumuza geri dönecek olursak
Kadın hatta kadınlarımız deyince misafir gelince hanım, mutfakta aşçı, yatak odasında kıvrak, çocuk odasında anne ama genelde hep hizmetçi, tarlada işçi kahvehanede konuşma içerisİnde avrat, araba kullanıyorsa kötü şöför bakkaldan ehliyet almış, anne, bacı, avrat, orospu, kaltak, sevgili, aklı az..
Eksik etek falan etek yerlere sürünse de eksik birader!.
Sanki adettenmiş gibi kapatılan, açılan, sayılan, sayılmayan, “ben” dediğinde feminist olan.... kraliçe, dırdırcı, şıllık, kevaşe, kocakarı, hanımefendi, kontes, kurabiye, fındık, bal, bakire, yaşlı, güzel.
Değeri çoğu zaman, vücudundaki çıkıntı ve girintileri ile ölçülen, sıra yatağa gelince çok sevilen (neyse bu kısmı geçelim).
Annelik zor bir iştir ama taktir görmez.
Kadınlara her yerde bir yakıştırma yapan bir toplumuz. Mesela: ofiste ayrı, evde ayrı tam zamanlı çalışan, “veren”... ama hep veren.. narin, bomba, kezban, çatlak, çıtır, çiçek, dul, fıstık, hacı anne, teyze, nataşa, istepne vs. gibi..
Kadınlar için kullanılan bir yakıştırma daha var "hakketmiştir” başına geleni... çünkü erkekleri baştan çıkarmak bir tek onun görevidir. Konu döner dolanır namusa gelir. Her nedense namus abidesi olurlar. Çünkü; o bacımız, anamız, karımızdır.... ama halen “insan” olamamıştır!
Sende anlat be kadın derdini deseler: Milyonlarca hikayeleri var. O, hep tanımı yeniden yapılan, namusunu korumak zorunda olan, yasa ile hakları bile değiştirilebilen bir objedir. Onun tanımını yapan erkeklerle aynı şekilde büyümez. Annedir.... çocuklarına annelik yapar...
Değer verdiğin kadar adamısındır ...
Herkesin Annesine Saygılarımla

Yorumlar

Popüler Yayınlar