ABDÜLHAMİD'İN MİSYONERLERİ I. BÖLÜM
Hanefilik her zaman için Osmanlı'nın resmi mezhebi olmuştur. Aleviler ise Osmanlı'da her zaman azınlıkta olmuşlardır. Yavuz Sultan Selim devrini iyi analiz ettiğimizde aleviler için şu üç algılamayla karşı karşıya geliriz.
İçimizdeki öteki
Tehlikeli
Beşinci kol
Abdülhamid döneminde, Müslüman topluma Hanefilik dayatıldı. Abdülhamid'in başlıca amacı içeri de ve dışarı da sırtını dayayabileceği Müslüman nüfus oluşturmaktı.
Bu dönemde yine arşiv kaynaklarından anlıyoruz ki Hanefi inancını yaymak için seyyar medreseler kurulmuş. Bu medreselerde gençler ulema misyoner olarak yetiştirildi ve Şiileri Sünnileştirmek üzere Irak ve Suriye'ye gönderildi.
Bizde misyonerlik genel olarak gayrımüslümlere atfedilir. Sistematik olarakta Osmanlı kendini hep misyonerlere karşı korumaya çalışır. Oysa Osmanlı'nın bizzat kendisi de misyonerlik faaliyetleri içindeydi.
Özellikle Protestan misyonerler Osmanlı için emsal teşkil etmişlerdir.Protestanlar, Anadolu'da gayrımüslimler için misyoner okulları açtılar. Bu okullar çok iyi eğitim vermekteydiler. Müslüman toplum bu okullara koşa koşa gittiler.
Abdülhamid döneminde ayrıca, İptidai mektepler denen ilkokullar da ülke genelinde yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Bu okullar yoluyla devletin değerleri, gençlere öğretilmek istendi. Bu bir misyonerlik girişimiydi Hanefilik bu okullar yoluyla dayatıldı. Özellikle Şafiler, Hanefileştirilmeye çalışıldı.
Bilindiği gibi Kürtlerin büyük bir bölümü Şafi'dir. Bu okullara gelen Kürt çocukları Hanefi Müslüman olarak yetiştirilecekti. Ayrıca İstanbul'da Mekteb-i Aşiret diye bir okul açıldı. Kürt, Arap ve Arnavut aşiret reislerinin oğullarını eğiten elit bir akademidir burası. Bu misyonerliğin tek amacı vardı burada okuyan çocuklar muhtemelen Hanefileşecekler ve sonra Anadolu'ya dönüp Hanefi yöneticiler olacaklardı. Kısmen bu proje başarı sağladı.
Abdülhamid bu misyonerliği yürütürken dikkat edeceğimiz en önemli nokta ise yönetim kadrosunda alevilerin olmayışıdır.
Yönetimi daha çok Arnavut, Çerkez ve Sırplar paylaşıyordu.
Abdülhamid Ermeni nüfusunu azaltmak mı istiyordu?
Abdülhamid'in Ermeniler üzerindeki planları .... Gelecek bölümde..
İçimizdeki öteki
Tehlikeli
Beşinci kol
Abdülhamid döneminde, Müslüman topluma Hanefilik dayatıldı. Abdülhamid'in başlıca amacı içeri de ve dışarı da sırtını dayayabileceği Müslüman nüfus oluşturmaktı.
Bu dönemde yine arşiv kaynaklarından anlıyoruz ki Hanefi inancını yaymak için seyyar medreseler kurulmuş. Bu medreselerde gençler ulema misyoner olarak yetiştirildi ve Şiileri Sünnileştirmek üzere Irak ve Suriye'ye gönderildi.
Bizde misyonerlik genel olarak gayrımüslümlere atfedilir. Sistematik olarakta Osmanlı kendini hep misyonerlere karşı korumaya çalışır. Oysa Osmanlı'nın bizzat kendisi de misyonerlik faaliyetleri içindeydi.
Özellikle Protestan misyonerler Osmanlı için emsal teşkil etmişlerdir.Protestanlar, Anadolu'da gayrımüslimler için misyoner okulları açtılar. Bu okullar çok iyi eğitim vermekteydiler. Müslüman toplum bu okullara koşa koşa gittiler.
Abdülhamid döneminde ayrıca, İptidai mektepler denen ilkokullar da ülke genelinde yaygınlaştırılmaya çalışıldı. Bu okullar yoluyla devletin değerleri, gençlere öğretilmek istendi. Bu bir misyonerlik girişimiydi Hanefilik bu okullar yoluyla dayatıldı. Özellikle Şafiler, Hanefileştirilmeye çalışıldı.
Bilindiği gibi Kürtlerin büyük bir bölümü Şafi'dir. Bu okullara gelen Kürt çocukları Hanefi Müslüman olarak yetiştirilecekti. Ayrıca İstanbul'da Mekteb-i Aşiret diye bir okul açıldı. Kürt, Arap ve Arnavut aşiret reislerinin oğullarını eğiten elit bir akademidir burası. Bu misyonerliğin tek amacı vardı burada okuyan çocuklar muhtemelen Hanefileşecekler ve sonra Anadolu'ya dönüp Hanefi yöneticiler olacaklardı. Kısmen bu proje başarı sağladı.
Abdülhamid bu misyonerliği yürütürken dikkat edeceğimiz en önemli nokta ise yönetim kadrosunda alevilerin olmayışıdır.
Yönetimi daha çok Arnavut, Çerkez ve Sırplar paylaşıyordu.
Abdülhamid Ermeni nüfusunu azaltmak mı istiyordu?
Abdülhamid'in Ermeniler üzerindeki planları .... Gelecek bölümde..
Yorumlar
Yorum Gönder